Güncel
'Referandumdan çıkan 51/49 dengesi Türkiye’nin siyasi altın oranı'- Yıldıray Oğur
Follow @dusuncemektebi2
Toplum, sandıktan çıkardığı bu "altın oran"la ne iktidara bu yetkilerle “atla atına ve koş” dedi ne de muhalefete şu anda taşıyamayacağı ‘Hayır’ zaferini verdi.
Fi ya da Altın Oran, eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından keşfedilmiş, bir bütün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en mükemmel oranları veren geometrik oranın adı.
Galiba referandumdan çıkan 51/49 dengesi de Türkiye’nin siyasi "fi" rakamı.
Bu mükemmel oran bütün Türkiye’ye, iktidara, muhalefete, medyaya ve dünyaya bir ÅŸeyler söylüyor.
Ä°lk mesaj dünyaya ve çok net; Türkiye bir muz cumhuriyeti deÄŸildir. Türkiye’ye bir Orta DoÄŸu diktatörlüğü muamelesi yapmaktan vazgeçin. 140 yıldır Meclis’i olan, 110 yıldır seçimlerin yapıldığı, 67 yıllık parlamenter demokrasi geleneÄŸi olan daha 9 ay önce halkın demokrasiyi canı pahasına sokaktan kurtardığı bir ülkeden bahsediyorsunuz, artık anlayın. Burada hür ve adil seçimler yapılıyor, insanlar kapalı oy kabinlerinin arkasında istediÄŸi oyu veriyor ve bu oylar demokratik bir ÅŸekilde sayılıyor. Ä°leride bu paketten kaynaklanacak demokratik sorunların çaresi de halkın demokrasiye olan bu tutkusudur.
Ä°kinci mesaj medyaya; özellikle de iktidara yakın medyaya; tek seslilikten hoÅŸlanmıyorum. Her gün kısalan konuk listelerini çöpe at, farklı seslerin, eleÅŸtirilerin medyanda dillendirilmesine fırsat ver, her eleÅŸtiriyi düşmanlık olarak görmeyi bırak. Çünkü gazeteciliÄŸi bırakıp siyasi propagandiste dönmen, 24 saat “Evet” propagandası yapman beni etkilemiyor, ikna olmak istiyorum. Ekranlardan herkesi tehdit eden, parmak sallayan, hüküm veren tetikçileri geri çek, adil ol ve gazetecilik yap.
Üçüncü mesaj CHP’ye; toplumu anlamaya çalışman, muhafazakârların diline ve hassasiyetlerine hitap etmeye çalışman, sesini yükseltmemen önemliydi, kayıtlara geçti ama o kadar geç kaldın ki bunun için samimi görünmedin ve epey acemiydin. Hâlâ kıyıcı rövanÅŸ kaygısını, kazanımların elden gitmesi endiÅŸesini gideremedin. O yüzden muhafazakâr seçmenin paketi ve iktidarın bazı uygulamalarını sindirememiÅŸ bir kesimi, son dakika 'Hayır’ın çıkmasından ve senin bunu kötüye kullanmandan, istikrarsızlıktan korktu ve yine de evet dedi. Ä°lk kez muhafazakâr seçmenle bir iliÅŸki kurmayı baÅŸardın.
Dördüncü ve çok net bir mesaj MHP’ye; MHP seçmeni aylardır Bahçeli’nin yapmamak için direndiÄŸi o kongreyi sandıkta yaptı. Osmaniye sonuçları bile kimin kaybettiÄŸini söylüyor.
Ve tabii en önemli mesajlar iktidara. 15 Temmuz gibi büyük bir travmaya, Avrupa’dan gelen millî duyguları kabartan tepkilere, PKK’nın 'hayır’ına raÄŸmen yüzde 49 önceliÄŸi pakete verdi ve hayır dedi. Referandumun ilk mesajı bazen herkesin unuttuÄŸu onaylanan 18 madde için. Bu kadar kapsamlı ve teknik bir anayasaya paketini anlatma konusunda iktidar aslında büyük bir baÅŸarı gösterdi. Yüzlerce siyasetçi, gazeteci, sivil toplumcu aylardır bütün Türkiye’de seferber oldu ve bu paketi anlattı. Paket anlatılamadı demek haksızlık ve gerçekten kaçmak olur. Paket anlatıldı ama aralarında AK Parti seçmenlerinin de olduÄŸu toplumun yarısını ikna edemedi. EÄŸer tek adam eleÅŸtirilerini boÅŸa düşürecek, Meclis’in denge/denetleme hakkını artıracak, rötuÅŸlar yapılsaydı, böylesine tarihî bir reformun arkasında çok daha büyük bir kitle durabilirdi.
Ä°ktidar ilk kez bir seçimde pozitif ve gelecek perspektifli bir kampanyadan çok dört tarafımızı sarmış düşmanlı, PKK, FETÖ, DEAÅž’la yan yana düşme tehditli, eskiye dönüş, istikrarsızlık, rövanÅŸ korkusuyla kampanya yaptı. Günün sonunda içinde 15 Temmuz’da meydanlara çıkmış kendi seçmenleri de olan, Hayır diyen yüzde 49’un PKK ve FETÖ ile yan yana düşmediÄŸi, onlara destek vermediÄŸi herhâlde açık.
Bu paket Ä°stanbul, Ankara ve Ä°zmir baÅŸta olmak üzere ÅŸehirlilerin hayır dediÄŸi bir paket olarak kayıtlara geçti. Bu ÅŸehirler Ä°zmir hariç daha önce AK Parti’nin birinci çıktığı ÅŸehirlerdi. Yani pakete sadece seküler seçmenler deÄŸil, AK Parti’nin 15 yıllık hikâyesinin sonucu olan ÅŸehirli dindar eÄŸitimli kitlelerin bir kısmı da hayır dedi. Bundan sonra siyasette Ceren Kenar’ın tabiriyle “Rahatsız Åžehirli Muhafazakârlar” da var. Ve 2019’a doÄŸru giderken AK Parti’nin artık onları da ikna etmesi gerekiyor. Bunu kendi kadrolarını bile her gün daraltan bir tasfiyecilikle, bütün eleÅŸtirileri düşmanlık olarak gören ve fiÅŸleyen Pelikancılıkla, kapılarını herkese kapatmış bir medyayla yapmak da mümkün deÄŸil. EÄŸer AK Parti, sandıktan çıkan bu "altın oran"dan gerekli dersleri çıkaramazsa, bu mesajların kodlarını yine yanlış isimler çözüp, gerçeÄŸi eÄŸip bükerse 2019’daki ilk baÅŸkanlık seçimi dünkü referandumdan daha zor geçebilir.
Toplum, sandıktan çıkardığı bu "altın oran"la ne iktidara bu yetkilerle “atla atına ve koÅŸ” dedi ne de muhalefete ÅŸu anda taşıyamayacağı ‘Hayır’ zaferini verdi.
Şurası kesin ki bu iki yılda bu altı oranı en iyi anlayan kazanacak...
Henüz yorum yapılmamış.